Turkish Vocabulary Lists A1: Adjectives
Turkish word lists A1. What are the adjectives in A1 (starter & early beginner) level?
Learn the adjectives used in A1 Turkish level in this Turkish word list.
TURKISH WORD LISTS A1: ADJECTIVES
A
- Aç = Hungry Ben yemek yemek istemiyorum, çünkü aç değilim. I don’t want to eat food, because I am not hungry.
- Açık = Open; (color) light "Kapı açık mı?" "Hayır, değil." "Is the door open?" "No, it isn’t."
B
- Başarılı = Successful Benim babam çok başarılı bir öğretmen. Onun öğrencileri onu çok seviyor. My father is a very successful teacher. His students likes him a lot.
- Başarısız = Unseccessful Benim erkek kardeşim çok başarısız bir öğrenci, çünkü onun notları her zaman çok kötü. My brother is a very unseccessful student, because his grades are always very bad.
- Bayat = Stale (food) Bu ekmek çok bayat. Ben bunu yemek istemiyorum. Ben ekmek almak için süpermarkete gidiyorum. This bread is very stale. I don’t want to eat this. I am going to the supermarket to buy some bread.
- Bekar = Single Siz evli misiniz, bekar mısınız? Are you married or sngle?
- Bol = Baggy, loose (for clothes) Bu pantolon benim için çok bol. Acaba daha küçük bir beden var mı? These pants are too loose for me. I wonder if there is a smaller size?
- Boş = Empty; free, available Bu akşam boş musun? Ben dışarı çıkmak istiyorum. Sen de gelmek ister misin? Are you free this evening? I am going out. Would you like to come with me?
- Büyük = Big Balinalar fillerden daha büyük. Balinalar dünyadaki en büyük hayvanlar. Whales are bigger than elephants. Whales are the biggest animals in the world.
C
- Cesur = Brave Benim babam çok cesur bir adam. O hiçbir şeyden korkmuyor. My father is a very brave person. He is not afraid of anything.
Ç
- Çabuk = Quick Benim zamanım yok. Biraz daha çabuk yapabilir misiniz? I don’t have much time. Can you do it more quickly?
- Çalışkan = Hardworking, studious Benim kız kardeşim çok çalışkan bir öğrenci. Bu yüzden onun notları her zaman çok iyi. My sister is a very hardworking student, so her grades are always very good.
- Çirkin = Ugly "Hangi filmi izliyorsun?" "Güzel ve Çirkin filmini izliyorum." "What movie are you watching?" "I am watching Beauty & Beast."
D
- Dağınık = Untidy, messy Ali çok dağınık bir çocuk. O hiçbir zaman odasını temizliyor ve toplamıyor. Ali is a very untidy boy. He never cleans and tidies his room.
- Dar = Narrow, tight Bu pantolon benim için çok dar. Acaba daha büyük bir beden var mı? These pants are too tight for me. I wonder if there is a bigger size?
- Değişik = Different, strange Onun çok değişik bir futbol oynama stili var. Anlamak imkansız. He has a very different style of playing football. It is impossible to understand.
- Dikkatli = Careful Galiba bahçede bir köpek var. Çok dikkatli ol. I think there is a dog in the garden. Be very careful.
- Dikkatsiz = Careless Sen çok dikkatsizsin. Yine bir bardak kırdın. You are very careless. You broke a glass again.
- Doğru = True, correct Bence bu cevap doğru değil. Sence? I think this answer isn't correct. Do you think so?
- Dolu = Full Ben boş bir otobüse binmek istiyorum. Bu otobüs dolu. I want to get on an empty bus. This bus is full.
- Düzenli = Tidy Benim erkek kardeşim çok düzenli bir çocuk. O her zaman odasını temizliyor ve topluyor. My brother is a very tidy boy. He is always cleaning and tidying her room.
- Düzensiz = Untidy Ali çok düzensiz bir çocuk. O hiçbir zaman odasını temizliyor ve toplamıyor. Ali is a very untidy boy. He never cleans and tidies his room.
E
- Eğlenceli = Fun, entertaining Ben sinemaya gidip eğlenceli bir film izlemek istiyorum. Sen de benimle gelmek ister misin? I want to go to the cinema and watch an entertaining movie. Would you like to come with me too?
- Emekli = Retired Benim babam çalışmıyor, çünkü o emekli. My father doesn’t work, because he is retired.
- Erken = Early Ben erken kalkmayı çok seviyorum. Ben her sabah saat 6’da kalkıyorum. I like getting up early a lot. I always get up at 6 every morning.
- Eski = Old Biz eski arabamızı satıyoruz, çünkü yeni bir araba almak istiyoruz. We are selling our old car, because we want to buy a new car.
- Evli = Married Siz evli misiniz, bekar mıısınız? Are you married or single?
F
- Fakir = Poor Benim amcam çok fakir bir adam. Onun ne bir işi var, ne de parası var. My father is a very poor man. He has neither a job nor money.
- Farklı = Different Biz her zaman aynı restorana gidiyoruz. Bugün farklı bir restorana gidelim mi? We always go to the same restaurant. Shall we go to a different restaurant today?
- Fena = Bad "Nasıl gidiyor?" "Fena değil." "How is it going?" "Not bad."
G
- Geç = Late Ben bu akşam erken yatıyorum, çünkü yarın sabah geç kalkmak istemiyorum. I am going to bed early this evening, because I don’t want to get up late tomorrow morning.
- Genç = Young Ayşe 22 yaşında, Ali 20 yaşında. Ali Ayşe’den daha genç. Ya da, Ayşe Ali’den daha büyük. Ayşe is 22 years old, Ali is 20 years old. Ali is younger than Ayşe. Or, Ayşe is older than Ali.
- Geniş = Wide Bu koltuk güzel ama çok dar. Ben daha geniş bir koltuk almak istiyorum. This seat is beautiful but very narrow. I want to buy a wider seat.
- Güçlü = Strong, powerful Güreşçi olmak için çok güçlü olmak gerek. You have to be very strong to be a wrestler.
- Güçsüz = Powerless, weak Ben bugün kendimi çok güçsüz hissediyorum. Galiba hasta oluyorum. I feel very weak today. I think I'm getting sick.
- Güzel = Beautiful, nice "Hangi filmi izliyorsun?" "Güzel ve Çirkin filmini izliyorum." "What movie are you watching?" "I am watching Beauty & Beast."
H
- Hasta = Ill, sick; patient Çok yorgun görünüyorsun. Hasta mısın? You look very tired. Are you ill?
- Hazır = Ready Biraz geç kaldık. Hazır mısın? Çıkalım mı? We are a bit late. Are you ready? Shall we leave?
- Heyecanlı = Excited, exciting Ben bugün çok heyecanlıyım, çünkü bugün çok önemli bir sınav var. I am very excited today because there is a very important exam today.
- Hızlı = Fast Ben yeni ve hızlı bir araba almak istiyorum, çünkü benim arabam eski ve yavaş. I want to buy a new and fast car, because my car is old and slow.
İ
- İlginç = Interesting Ben bu kitabı okumak istiyorum, çünkü Banu "Bu kitap çok ilginç. Bence mutlaka okumalısın," dedi. I want to read this book, because Banu said, "This book is very interesting. I think you should read it."
- İnce = Thin Bu kitap benim için çok kalın. Ben daha ince bir kitap okumak istiyorum. This book is very thick for me. I want to read a thinner book.
- İyi = Good Ben sinemada çok iyi bir film izlemek istiyorum. I want to watch a very good film at the cinema.
K
- Kaba = Rude O hiç kibar biri değil. Ben kaba insanlardan nefret ediyorum. He isn’t a polite person at all. I hate rude people.
- Kalabalık = Crowd, crowded Bizim sınıfımız çok kalabalık, çünkü sınıfımızda 40 öğrenci var. Our classroom is very crowded, because there are 40 students in our classroom.
- Kalın = Thick Bu kitap benim için çok kalın. Ben daha ince bir kitap okumak istiyorum. This book is very thick for me. I want to read a thinner book.
- Kapalı = Closed Bu kapı kapalı. Benim için kapıyı açabilir misiniz? This door is closed. Can you open the door for me?
- Kısa = Short Ali 1.60 cm, Can 1.70 boyunda. Ali Can’dan daha kısa. Ya da, Can Ali’den daha uzun. Ali is 1.60 cm and Can is 1.70 tall. Ali is shorter than Can. Or, Can is taller than Ali.
- Kızgın = Angry Sen neden benimle konuşmuyorsun? Sen bana kızgın mısın? Why aren't you talking to me? Are you angry with me?
- Kibar = Polite O hiç kibar biri değil. Ben kaba insanlardan nefret ediyorum. He isn’t a polite person at all. I hate rude people.
- Kolay = Easy Bence Türkçe Çinceden daha kolay bir dil. Bence Çince en zor dil. I think Turkish is easier than Chinese. I think Chinese is the most difficult language.
- Konuşkan = Talkative Derya çok konuşkan bir kız. O konuşmayı çok seviyor. Derya is a talkative girl. She likes talking so much.
- Korkak = Coward Benim arkadaşım çok korkak biri. O her şeyden korkuyor. My friend is a very coward person. He is afraid of everything.
- Koyu = (Color) dark Ben koyu renkleri açık renklerden daha çok seviyorum. I like dark colors more than light colors.
- Kötü = Bad Bu çok kötü bir film. Ben daha iyi bir film izlemek istiyorum. This is a very bad film. I want to watch a better film.
- Küçük = Small, little Vatikan dünyadaki en küçük ülke. The Vatican is the smallest country in the world.
L
- Lezzetli = Delicious, tasty "Yemek çok lezzetli. Çok beğendim. Eline sağlık" "Afiyet olsun." "The food is delicious. I like it a lot. Thank you (Literally, ‘Health to your hands’)." "Bon appetit."
M
- Meşgul = Busy "Kahve içmeye gidelim mi?" "Sonra gidelim mi? Şu anda çok meşgulüm." "Shall we go for coffee?" "Shall we go later? I'm very busy right now."
- Mutlu = Happy Ben bugün çok mutluyum, çünkü çok güzel bir kıza aşık oldum. I am very happy today, because I have fallen in love with a very beautiful girl.
- Mutsuz = Unhappy Ben her zaman mutlu olmak istiyorum. Hiç mutsuz olmak istemiyorum. I always want to be happy. I don't want to be unhappy at all.
- Müsait = Available, free Bugün size gelmek istiyorum. Bugün müsait misiniz? I want to come and visit you today. Are you available today?
Ö
- Önemli = Important Bugün benim için önemli bir gün, çünkü bugün üniversiteye başlıyorum. Today is an important day for me because I am starting university today.
P
- Pahalı = Expensive Bu araba benim için çok pahalı. Ben daha ucuz bir araba bakıyorum. This car is too expensive for me. I'm looking for a cheaper car.
R
- Rahat = Comfortable Bu koltuk hiç rahat değil. Ben şu koltuğa oturmak istiyorum. This armchair is not comfortable at all. I want to sit in that armchair.
- Rahatsız = Uncomfortable; ill, sick Bu ayakkabılar çok rahatsız. Bu ayakkabılarla yürümek imkansız. These shoes are very uncomfortable. It's impossible to walk in these shoes.
S
- Sağlıklı = Healthy Sence sağlıklı yaşamak için ne yapmak gerek? What do you think we need to do to live healthy?
- Sağlıksız = Unhealthy Ben sağlıksız yiyecekler yemek istemiyorum. Ben sağlıklı yiyecekler yemek istiyorum. I don't want to eat unhealthy foods. I want to eat healthy food.
- Sıcak = Hot Ben bir tişört giymek istiyorum, çünkü bugün hava çok sıcak. I want to wear a t-shirt, because the weather is very hot today.
- Sıkıcı = Boring Bu film çok sıkıcı. Ben daha ilginç bir film izlemek istiyorum. This film is very boring. I want to watch a more interesting film.
- Sinirli = Angry Babam bugün çok sinirli. Hiç kimseyle konuşmak istemiyor. My father is very angry today. He doesn't want to speak to anyone.
- Soğuk = Cold Ben bir palto giymek istiyorum, çünkü bugün hava çok soğuk. I want to put on a heavy coat, because the weather is very cold today.
Ş
- Şanslı = Lucky Sen çok lanslı bir birisin, çünkü her zaman oyunu kazanıyorsun. You are very lucky, because you always win the game.
- Şanssız = Unlucky Ben çok şanssız biriyim, çünkü her zaman oyunu kaybediyorum. I am a very unlucky person, because I always lose the game.
- Şişman = Fat Ben kilo vermek istiyorum, çünkü çok şişmanım. I want to lose weight, because I am very fat.
T
- Taze = Fresh Ben taze meyve sebze almak için pazara gidiyorum. I am going to the street market to buy fresh furits and vegetables.
- Tehlikeli = Dangerous Bence bahçeye girmek çok tehlikeli, çünkü bahçede çok büyük bir köpek var. I think it is very dangerous to enter the garden, because there is a very big dog there.
- Tembel = Lazy Benim erkek kardeşim çok tembel bir öğrenci, çünkü o hiç ders çalışmıyor. My brother is a very lazy student, because he never studies.
- Temiz = Clean Onun evi çok temiz, çünkü o her gün temizlik yapıyor. Her house is very clean, because she always does the cleaning.
- Tok = Full (not hungry) Ben yemek yemek istemiyorum, çünkü tokum. I don’t want to eat food, because I am full.
U
- Ucuz = Cheap Bu araba çok pahalı. Ben daha ucuz bir araba almak istiyorum. This car is very expensive. I want to buy a cheaper car.
- Uzak = Far Antalya İstanbul’a çok uzak. Daha yakın bir yere gidelim mi? Antalya is very far from Istanbul. Shall we go somewhere closer?
- Uzun = Long, tall Ali 1.60 cm, Can 1.70 boyunda. Can Ali’den daha uzun. Ya da, Ali Can’dan daha kısa. Ali is 1.60 cm and Can is 1.70 tall. Can is taller than Ali. Or, Ali is shorter than Can.
Ü
- Üzgün = Sad, upset Sen üzgün görünüyorsun. Problem ne? You look sad. What’s the problem?
Y
- Yakın = Close, near Antalya İstanbul’a çok uzak. Daha yakın bir yere gidelim mi? Antalya is very far from Istanbul. Shall we go somewhere closer?
- Yakışıklı = Handsome Bence Brad Pitt Tom Cruise’den daha yakışıklı bir adam. Sence? I think Brad Pitt is more handsome than Tom Cruise. Do you think so?
- Yanlış = Wrong, incorrect A yanlış cevap. Bence D doğru cevap. Sence? A is the wrong answer. D is the correct answer. Do you think so?
- Yaşlı = Old (for people) Benim babam 65 yalında, annem 59 yaşında. Benim babam annemden daha yaşlı. My father is 65, my mother is 59 years old. My father is older than my mother.
- Yeni = New Biz eski arabamızı satıyoruz, çünkü yeni bir araba almak istiyoruz. We are selling our old car, because we want to buy a new car.
- Yoğun = Busy "Bu akşam dışarı çıkalım mı?" "Bugünlerde çok yoğunum. Başka zaman çıkalım mı?" "Shall w ego out this evening?" "I have been very busy these days. Shall we go out some other time?"
Z
- Zayıf = Weak, thin, slim Ben çok zayıf biriyim. Ben daha güçlü olmak istiyorum. I am a very weak person. I want to be stronger.
- Zengin = Rich, wealthy Benim amcam çok zengin biri. Onun çok iyi bir işi ve çok parası var. My uncle is a very rich man. He has a very good job and a lot of money.
- Zor = Difficult, hard "Sence Türkçe zor bir dil mi?" "Hayır, değil. Bence Türkçe kolay bir dil."
End of the list.
BECOME A DTC MEMBER!
Tags: