Turkish Verbs: "Etmek" in Turkish
Learn the verb "Etmek", one of the most common verbs in Turkish!
This verb is usually used to make verbs from foreign (borrowed) words in Turkish. For example:
- Dans (French) - Dans etmek To dance
- Teşekkür (Arabic) - Teşekkür etmek To thank
Learn the expressions, read the examples and listen to the sentences!
Turkish Verbs: Etmek
Download Turkish course (A2) for self-study!
Acele etmek (To hurry)
Acele et, geç kalıyoruz. Hurry up, we are getting late.
Alay etmek )To make fun of)
Anne, okuldaki arkadaşlarım her zaman benimle alay ediyorlar. Mom, my friends at school always make fun of me.
Ateş etmek (To shoot)
Polisler soygunculara ateş ettiler. The cops shot at the robbers.
Dans etmek (To dance)
Ben dans etmeye bayılıyorum. I love dancing.
Davet etmek (To invite)
Beni davet ettiğiniz için çok teşekkürler. Thanks a lot for inviting me.
Devam etmek (To continue)
Ders çalışmaya devam edelim mi? Shall we continue to study?
Dikkat etmek (To watch out, be careful)
Dikkat et, yoksa düşeceksin. Be careful, or you will fall.
Dua etmek (To pray, say a prayer)
Camideki herkes önce dua etti, sonra «Amin» dedi. Everyone in the mosque prayed first, then said «Amen».
Göç etmek (To migrate, immigrate)
Benim amcam 1970’te Almanya’ya göç etti. My uncle immigrated to Germany in 1970.
İfade etmek (To express)
Sen beni anlamadın. Galiba ben kendimi ifade edemedim. You didn’t understand me. I think I couldn’t express myself.
İnşa etmek (To build)
Bizim sokakta yeni bir bina inşa ediyorlar. They are building a new building in our street.
İptal etmek (To cancel)
Yağmurdan dolayı, hakemler maçı iptal ettiler. Due to the rain, the referees canceled the match.
Kabul etmek (To accept, agree)
Biz sizinle maç yapmayı kabul ediyoruz. We agree to do a match with you.
Park etmek (To park)
Ben arabayı araba parkına park ettim. I parked the car in the car park.
Rahatsız etmek (To disturb, bother)
Gürültücü komşular her zaman bizi rahatsız ediyorlar. Biz çok rahatsız oluyoruz. Noisy neighbors always bothers us. We are very disturbed.
Tahmin etmek (To guess, predict)
Son zamanlarda hava durumunu tahmin etmek çok zor. It’s very difficult to predict the weather lately.
Takip etmek (To follow)
Bütün arkadaşlarım beni sosyal medyada takip ediyorlar. All my friends are following me on social media.
Telaffuz etmek (To pronounce)
Bu kelimeyi nasıl telaffuz ediyorsunuz? How do you pronounce this word?
Teşekkür etmek (To thank)
Çok teşekkür ederim. Çok naziksiniz. Thank you very much. That’s very kind of you.
Yardım etmek (To help)
Size yardım edebilir miyim? Can I help you?
End of this Turkish vocabulary list.